Osmanlı’da Bilimsel Etkinliğin Teorik ve Pratik Yönleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir Çalışma: Yıllık ve Daimî Takvimler (1550-1710)

Bu proje, TÜBİTAK 1003 Öncelikli Alanlar Destekleme Programı tarafından 2020-2022 yılları arasında desteklenmiştir. 

PROJE HAKKINDA

Osmanlı bilim literatürünün önemli bir bölümünü oluşturan takvimler astronomiden astrolojiye, meteorolojiden tabiat bilgisine, sağlıktan beslenmeye, dini inanışlardan felsefeye oldukça geniş alanlardan bilgi içermeleri nedeniyle başta bilim tarihi olmak üzere felsefe, halkbilimi, tıp tarihi ve çevre tarihi gibi birçok alan için değerli bir kaynak konumundadır. Bu kaynakların, uzun bir dönem aralığı için mukayese yöntemiyle teorik ve pratik yönlerinin araştırılması ise bugüne kadar bilim tarihi alanının ihmal edilen bir konusudur. Bu doğrultuda TÜBİTAK-1003 Ar-Ge Projeleri Destekleme Programı kapsamında yürütülen “Osmanlı’da Bilimsel Etkinliğin Teorik ve Pratik Yönleri Üzerine Karşılaştırmalı Bir Çalışma: Yıllık ve Daimî Takvimler (1550-1710)” başlıklı proje çerçevesinde, Osmanlı takvimlerinde ortaya konulan bilim/bilgi anlayışının aydınlatılması, takvim hazırlayan kişi ile takvim kullanıcısı arasındaki ilişkinin belirlenmesi ve takvimlerin bilim tarihi yazımındaki yerlerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu bağlamda proje kapsamında, 1550-1710 yılları arasında Osmanlı topraklarında üretilmiş üç takvim türü incelenmektedir. Bunlardan biri her sene Nevruz’da (21 Mart) müneccimbaşı tarafından padişaha sunulan yıllık takvimdir (takvîm-i sâl). İkincisi, genellikle müneccimbaşı tarafından yeni girilen senede meydana gelecek olaylar hakkında yapılan tahmini yorumların yer aldığı ahkam takvimleri (aḥkâm-ı ṭâli‘-i sâl) dir. Bu yorumlar gök cisimlerinin konumuna göre yapılan astrolojik ahkamı içerir. Proje kapsamında incelenecek diğer takvim türü ise uzun yıllar kullanılmak üzere tasarlanmış daimî takvimdir (rûznâme, takvîm-i dâimî veya takvîm-i devr-i dâimî). Daimî takvim, Osmanlılara özgü bir takvim çeşidi olup, İslam bilimine katkıyı temsil eder.

Bahsi geçen bu takvim türleri iki açıdan incelenmektedir. Bunlardan ilki yıllık ve daimî takvimlerin teorik yönlerinin analizidir. Bunun için bu takvimlerde yer alan ay, mevsim ve gece-gündüz sürelerinin değişimleri ile hafta ve günlerin belirlenmesi; tarih dönüşümlerine ait temel prensiplerinin tespiti gibi konulara ait temel matematiksel ve astronomik ilkelere ait arka planının ortaya konması hedeflenmiştir. Bu hedef doğrultusunda yapılacak analiz, 1550-1710 yılları arasında meydana gelen bazı göksel olayların (gezegen kavuşumları, kuyruklu yıldız, güneş ve ay tutulmaları gibi) Osmanlı takvimlerinde nasıl yer aldığı ve yorumlandığını ortaya çıkaracaktır. Bu amaç doğrultusunda, takvimlerde verilen bu astronomik verilerin doğruluğunun kontrolü ve takvimlerin bilimsel değerinin tespitinde, günümüzde kullanılan stellarium gibi çeşitli astronomi programlarından ve NASA’nın astronomi kataloğundan yararlanılmaktadır. Bu yöntem, son dönem astronomi tarihi çalışmalarında araştırmacılar tarafından kullanılmaktadır. Ayrıca takvimlerden elde edilen bulgular, 16. yüzyıldan itibaren Batı’da gelişen astronomi bilimine ait çalışma sonuçları ile de karşılaştırılmaktadır. Bu da bize, 16. yüzyıldan itibaren Batı’da gelişen astronomi biliminin Osmanlı medeniyetine aktarılması ve uyarlanması sürecini, takvimler vasıtasıyla değerlendirme fırsatı sunmaktadır. 

Resim 1. H. 983 (1576-1577) senesi, Zilhicce ayının dokuzuncu gününe ait zayiçe (Takvîm li-sene 983, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi, TY200, vr. 25a)

Resim 2. Hüseyin Efendi, Aḥkâm-ı ṭâli‘-i sâl ve taḳvîm (H. 1055-56/1645-46), Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Bilim Tarihi Koleksiyonu, No. 165/3, vr.32a.

Böylece takvimleri hazırlayan Osmanlı alimlerinin takvim hazırlığında başvurdukları astronomi ve matematik yöntemlerinin tespiti ve buradan yola çıkılarak takvimi hazırlayan farklı alim profillerine ait bilimsel ve felsefi görüşlerin karşılaştırmalı olarak analizi, Osmanlı’da bilimsel etkileşim süreçlerinin anlaşılması ve oluşan bilim anlayışlarının aydınlatılmasına önemli katkı sağlamaktadır.

Takvim hazırlayıcıları ile takvim kullanıcıları arasındaki ilişkinin nasıl olduğuna yönelik sorumuz ise takvimlerin pratik yönlerinin incelenmesi ile ilişkilidir. Bu bağlamda takvimlerde yer alan astronomi, meteoroloji, tıp, ziraat gibi alanlar hakkındaki tarihi notlar analiz edilerek takvimlerin içerdiği bilgilerle takvim kullanıcıları arasındaki ilişki tespit edilmeye çalışılmaktadır. Ayrıca, takvimlerin incelenmesi sonucunda tespit edilen tarım, meteoroloji, denizcilik vb. alanlara ait bilgiler, takvimler dışındaki birincil kaynak materyallerle de karşılaştırılmaktadır. Bu metodoloji, tarihsel bağlam ile Osmanlı takvimleri arasında bağlantı kurmamızı sağlamaktadır.

Özetle, bu proje ile tek bir takvim örneği yerine, uzun bir dönem aralığında birçok farklı takvim karşılaştırmalı olarak teorik ve pratik yönleri ile analiz edilerek, Osmanlı alimlerinin bilim geleneğindeki tutumları, farklılıkları ve dönem boyunca bilim ve felsefe alanındaki değişimler bu takvimler üzerinde değerlendirilmektedir.

Resim 3. Şeyh Vefa, Ruznâme-i Şeyh Vefâ, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Bilim Tarihi Koleksiyonu, No. 114, 1b.

Resim 4. Şeyh Vefa’nın daimi takviminin Avrupa’daki ilk defa baskısı. Georg Hieronymus Welsch: Commentarius in Ruzname Naurus : sive Tabulae aequinoctiales novi Persarum et Turcarum anni, 1676.